31 Aralık 2017 Pazar

aylık değerlendirmeler/ Aralık

eveet tumblrdan bloggere taşındım çünkü burası daha düzenli ve biraz daha ciddi ve istatistikleri daha belirgin her neyse gelelim bu ay okuduğumuza ,izlediğimize. Bu ay daha çok okuma ağırlıklı geçti yine de izlenenlerden başlayalım;

28 Aralık 2017 Perşembe

tanışmamız.



bu yazıda samimiyetsizlik ve gösteriş bulanlar son satıra gelmeden sekmeyi kapatsın. çünkü bir şeyin abartılmasını hiç sevmedim, abartılmaması gereken kimselerin göklere çıkarılmasını da haz etmedim. ben bunları tek bir duruştan öğrendim. Kültürlü ,hanımefendi ve daima islam için yaşayıp onun için asla taviz vermemeyi bu insandan öğrendim.

26 Aralık 2017 Salı

ŞEKERİ BIRAKALI 21 GÜN OLDU

Merhabalar efendim. Başlıktan da anladığınız üzere bugün 21 güne ulaştık darısı 40’a ve bir ömüre yayılsın inşallah. Öncelikle süreçten, nelerden vazgeçtim neleri taktik olarak uyguladım, bu tavsiyeyi neden kulak ardı etmedim ve en çok gelen soru neden rafine şekeri hayatımdan tamamen çıkardım?

Çünkü efendimiz sav buyurduğu gibi insan yaşarken sağlığının kıymetini bilmiyor yaşalandığımda sadece hastalıklarımı anlatacağım saatlerce bunun üzerine sohbetler edeceğim, ortamlarda acıtasyon yapacağım bir yaşlı olmak istemiyorum. Bu bir yana asıl sebep;kendim asla dinç canlı kanlı bir yapıda olmadım hep bitkin , uykusuz,  yorgun, bünyesi zayıf ve hastalığa çabuk yakalanan biri oldum  sonra bi hocam bana şekeri bırak bak bakalım hayatın nasıl değişecek hatta yüzün bile canlanacak  dedi. Güldüm çünkü hafta da en az birkez hamur işi, çikolatalı pastalar ve baklavaları tabak tabak bitiren ben için imkansız birşeydi bu. Kendisi bu sürecini en ince ayrıntısına kadar anlattı. Tamam dedim gaza geldim ama çayı şekersiz içmem diye tutturdum en başta çok acı geliyordu , şuan tam olarak çayın tadını alıyorum çok şükür. Bu vesileyle bütün fastfood ve paket ürünlerini de bıraktım bu ayrı bir sevinç zaten. Hayatım buyunca boykot ürün yada kola tüketmediğim için bir nevi şanslı hissediyorum ah hele ki kola... bir markete girince otomatik olarak elim artık içindekiler bölümüne gidiyor. Alışveriş biraz uzun sürüyor ama olsun :D

23 Aralık 2017 Cumartesi

düşmanımız kim?



öfke ve kinin kime duyulmasını unuttuğumuzdan beri utanılacak haldeyiz. bugün Kudüs nasıl ellerimizden kayıp gittiyse yarın Medine de Mekke de öyle gidecek şüphemiz mi var? Peki ne ara bu hale geldik şöyle bir bakalım.düşmanımızı tanıyor muyuz. tanımadan savaşmak bizi mağlubiyete götürecektir.



Çünkü düşman ben onu tanımadan benim her alanımı işgal etmiştir. O hedefi uğruna uykusuz kalmış bense tatil planları yapmışımdır. O güçlenmek için daima okumuş beni araştırmış, bense cahilliğimle kala kalmışımdır. ‘’ arkadaşına öfkeni söyle geçsin, düşmanına öfkeni söyle artsın’’ kim bilir benim ona öfke duymam gerektiğimden dahi haberim yoktur humanizm beni bu noktaya getirmiştir. çünkü benim gündemim o ona ne demiş, onun tasarımını kim çalmış aaa o öylemiymiş miş miş… ten ibaret maalesef. islamın dertlerinden banane bu sistem beni bencilliğe itti. Herkes kendine!eğer Filistinin davası birtek Filistinin ise, bütün ümmetin bedelini onlar ödüyor vay bizim halimize! eğer benim de davam ise burada benim rolüm ne?

kültür,o,bu,şu


hii selamlar bu benim baktıkça mutlu olduğum gün geçtikçe büyüyen kitaplığım altta ki dağınıklık için mazur görünüz sıcağı sıcağına çektim fotoğrafı :/ aslında daha fazla kitabım var fakat bir çoğu ya evimde ya anne evinde ya şehbalde vs vs o yüzden dağınık seviyoruz karşiim.

kitap okumak;






nedir kitap okumak ; sizin için anlamına göre değişir. Kimine göre en yakın arkadaş, kimine göre sıkıcı bir aktivite yada mecburiyet. Aslında insanın doğru arkadaşı bulması gibidir doğru kitaptan başlamak. En basitinden kendinizi iyi tanırsanız hangi kitapların sizin zevkinize göre olduğunu bilirsiniz. peki çok kitap okumak çok kültürlü olmak mıdır? Hayır tabi ki, kültür bu kadar sığ birşey değildir ama kitabın katkısı oldukça fazladır çünkü çevrenizde herkesin bir fikri var herkes bir alem size seçkin fikirler veren insanları kitap okuyanlardan seçerseniz, doğru şekillenirsiniz. Maalesef bizim toplumumuz okumaktan çok dinleyen bir toplumdur sonra gelsin hurafeler, yanlış inanç biçimleri. Öğrencilerime hep söylerim size biri bir bilgi sunduğu zaman muhakkak kaynağını sorun doğru bilgi yazıyla gelir.Peki kitap okumayı nasıl sevebilirim? Nerden başlamalıyım? ilk olarak mesela görsele önem veriyorsanız kapağı kaliteli duran, bölüm bölüm yazılmış, yazısı ve kağıt rengi(samana yakın olması iyidir beyaz göz yorar) göz yormayan, ince, dili ağır işlemeyen ve roman tarzından başlayabilirsiniz.

16



Minimalizm şey değil mi ya; cimri olma, cömert ol. İnfak et ki; bolluğun, bereketin huzurun olsun. Neden herşeye kulağa daha modern gelen isimler koyarız anlamıyorum.
Asıl minimalist yaşam Müslümanlıktan geçer. Herşeyin durusu ve güzel olanı ona uyarken oluşuyor.
Laga luga yapıp yine kafaları batılaştırmayalım.
Minimalizm biziz !babaannemiz anneannemiz ve dili dualı israftan kaçan annemizdir.

gezi günlüğü








aylık değerlendirmeler/kasım



kahvemi yudumlarken birşey eksik dedim. tabi ki bu ay ki değerlendirme yazısı. güzel bir cumartesiye bir güzellik benden gelmesin mi? o zaman şöyle buyurun;

aylık değerlendirmeler/ekim



selamlar sevgili okuyucu yine doldurup taşırmasam da size yetecek miktarda yazıyorum bu ay ki değerlendirmeleri. bu arada içerikleri izleyip okuduysanız yorumlarınızı iletmeniz beni memnun eder sevgiler.

ilk filmlerle başlayalım az beğendiğimden çok beğendiğime doğru bir sıralama takip edeceğim;

aylık değerlendirmeler/eylül



merabalar bir ay sonunda güzel değerlendirmelerle karşınızdayım ( bu ne böyle bilmiş youtuber girişi gibi) bu ay 1 dizi 4 kitap 3 de film tavsiyem var öyleyse filmlerden başlayalım

 
ilk filmimiz exam bu film orta seviye de çok beğenmesem de müstehcen sahneleri olmadığı için tavsiye edebileceğim bir film. Kurgu güzel ama birşeyler eksik kalmış gibi. Arkadaş, öğrenci ve ailenizle izleyebilir üzerine konuşabilirsiniz. Filmi güzel yapan şey düşük bütçeyle tek bir ortamda çekilmesine rağmen oldukça başarılı olması.Hayatta kimin bencil, kimin haklı, kimin zeki, kimin yardımcı, kimin insiyaftif sahibi gibi karakterleri ortaya döken bir Gizem/Gerilim tadındadır oy ne varsa katmışlar işte bi bakıverin

KARMA



*lahana turşusunu pek sevmem ama kitaplığımı düzeltirken canım çekti. sabahın erken saatleri serzenişli uyanışım ve tavana bugünde mi ölmedik bakışım? notları rutin tutuşum sağa sola çarpık yürüyüşüm? ayna da kendime aptal gülümseyişim.

ETHEM HOCADAN..

Siyah herşeyi içine alır, eritir yok eder. Kadın yaratılışın başlangıcıdır kadının Rahmi tüm renkleri içine alır çünkü siyahtır.
Erkek beyazdır her rengi kabul etmez, her rengi içine alamaz. Ölüm de siyahtır
Ölüm siyahtır; dengeyi sağlamak için beyaz kefen giyilir.
Mahmut sami Ramazanoğlu hz. Kendi hizmeti için başkasını kullanmazdı. Çünkü biz başkalarına hizmet etmek için varız. Hizmette birbirinize sakın emir kipleriyle konuşmayın.
Bir fitne ortamı varsa gidip hakikati konuşun ve bu fitnenin önünü kapatın.
Üstadınıza bağlılığınız ne kadar çoksa hizmette heyecanınızın o kadar çok olur

AYLIK DEĞERLENDİRMELER



merhabalar buraları çok boşladım çünkü klavye de uzun uzun noktaya, virgüle dikkat ederek yazmaktan bazen gına gelebiliyor nokta. şöyle okuduğum izlediğim dizilerden ara ara kesitler sunayım diye geldim. bi faydam olsun dimi? öncelikle dizilerden başlayalım bu 2 ayda izlediğimiz 2 dizi var;
dizi breaking bad çakması denilse de ben oldukça başarılı buldum. konusu narkotik olunca birde koşturması gerilimi vs çekiyo abicim izleyin +18 sahnelerini de geçiverin.

Bodrum,Fethiye,Antalya



herkese merhabalar uzun zamandır blog yazısı yazmıyordum yoğunluktan dolayı ama şimdi derin bir nefes alıp şöyle ege kıyılarını anlatan bir yazıyı şuraya iliştireyim dedim keyifli okumalar :)
eşimle bir araba kiralayıp egenin birkaç şehrini gezmeye karar verdik kendisi o bölge de okuduğu için oralar hakkında bilgi sahibi bismillah diyip yola çıktık ilk durağımız izmir olacaktı lakin oraya daha geniş bir vakitte gideriz diyerek rotamızı bodruma yönlendirdik orda çok samimi bir kuzeninde misafir olduk gerçekten bodruma bayıldım. evet muhafazakarlar için yaz mevsiminde çokta tercih edilecek bir tatil yeri değil ama biz ev sahibine tabi olup gezilecek yerlere uğradık. ilk olarak bodrum kalesine girdik sanırım 30t civarında bir giriş ücreti var ve toplam 1:30 saatte geziyorsunuz manzarası harika içinde savaş izleri,zindanlar, roma dönemine ait kalıntılar gibi tarihi önemi olan yerleri ziyaret ediyorsunuz

çok okumak





Çok kitap okumak çok kültürlü olmak değildir hatta kendini ifade etmekten ve real hayattan soyutlanmaktır. Kısacası sağlıksız bir durumdur.
Eğer söz konusu kültürlü olmaksa bu birçok daldan beslenmek,araştırmak ve en önemlisi anlaşılır bir şekilde aktarabilmektir.
Düzensiz ve aşırı okuma düşünme mekanizmasnı bozar.
Çok okuyan insanlara bakın,sürekli yazarların ağızlarından konuşurlar yani kendi düşüncelerini biçimlendiremezler güya bu onlar için bir kültür birikimidir:)
Halbuki düşünme yetkisinin zedelendiğini çok sonraları anlarlar. Velev ki Kaliteli şeyleri olsun aynı şey geçerlidir. Okuduğunu sindirememe durumu kendini hemen belli eder.
Elindeki biter bitmez bir başka kitaba yapışır sürekli bir yük taşıyor hissi hiç eksilmez ve bu zamanla saplantı halini alır
Popüler çevrede,ortamında sosyal medya da,en zirve de ben olmalıyım düşüncesi bi yandan içinde hırsa dönüşür.
Ve bu kişiye;“anlamasam da bu kitabı okumalıyım” özelliği katar. buda hafıza zayıflığı ve unutkanlığa sebebiyet veren faktörlerdendir.
Kültür;bakış açısını, yaşam tarzını ve zevklerini yansıtmaktır bu yüzden az olsun öz olsun biz orta halli bir ümmetiz buda aklınızda daimi olsun

16



Birkaç kez
Ansızın nefes nefese, geldim kapını aç öyleyse
Büyük resmi görmeden konuşur hep insanoğlu
Bana mühlet ver öyle kalmasın aklında şüphe
Yağmurlar ağırladı gözlerim kaç kere
Ama ben bilirim seni,yüzünü dökersin
Sırtını duvara verirsin genelde sulietin yansır,
ben bilirim seni içini bi içime dökersin.
Sen benim imtihanımsın bunu bile bile Umut etmek geliyor içimden.
Şimdi neyse dediğim şeyleri kusmak geçiyor içimden
Mahsun değil, kırgın hiç değilim
Başıma ne geldiyse kendi elimle yaptıklarım yüzünden.
Sen bu satırlara göz yumarken
Ben çoktan kaleleri yıkmış olacağım
Cevabını bilemediğin ne ise,
Orada ki soru(n) ben olacağım
Vaaaay açık tehtid böyle böyle ,Kendimi yanına aldıracağım.
Bak bu yağmurlar serin
Bu yağmurlar senin
Sana kimse değil ben yar olacağım
/koyusiyahlı.

15

Yıllardır batıdayım, Doğuda sahip olduğumu batıda bir türlü bulamadım bu yüzden herşey biraz eksik ,biraz yarım.
Yarası olanın dermanının basmakalıp cümleler olduğu ,samimiyetsizliğin heryerden sokulduğu bir yerdeyim.
arkamı dönsem seni görecekmişim...
Yıllardır batıdayım, Doğuda sahip olduğumu batıda bir türlü bulamadım bu yüzden herşey biraz eksik ,biraz yarım.
Yarası olanın dermanının basmakalıp cümleler olduğu ,samimiyetsizliğin heryerden sokulduğu bir yerdeyim.
arkamı dönsem seni görecekmişim gibi, ama dönmemeliyim.

14

Sırıtıp duruyorum aynaya bakınca
Bir silüet olup tepeme biniyor düşüncelerim
Ne zaman bu kadar hissizleştim emin değilim.
Gerisinden geliyorum zamanın, eteklerimi toplayarak
Çok bilinen bir notanın ortalığa saçılmış hali gibiyim ,artık kimseler tarafından duyulmayacak kadar alışıldık diyelim.

BEN ZEYNEP GAZALİ




Ben Zeynep Gazali..hanginiz ismimi duydu? Hanginiz acılarımı hissedip, bir saniye bile olsa durup düşündü beni. İslam

A

Sıçramış üzerine geçmişin o çamurlu buğusu hala inim inim can çekişiyorsun.
Oysa bir kelimeye bakar kurtuluşu bu hapsolmanın diretiyorsun.
Bizim buralarda Afrika dediğinde deli gözüyle bakıyorlar bana sen kaldın, sen anlıyorsun.
Bir selamına yazık düşersem bana da yazıklar olsun.. öfkem kontrolsüz ve düşüncelerim yalınayak kaçıyor benden.
Bir iyilik yap; Çölü getir avuçlarıma, hecinlerin ayak izlerinden takip edelim geceyi.
Ahvalimiz kesik kesik ah nasıl da trajedik .
Kompleks sahibi yaptın beni ayna da kendimi tanımaz oldum
bu kitap ve bu gölgeli yüzler.. odam karanlığın dibine çöker.
Duvarları aşarsa eğer gelecekler
İsmet özel onlara şiirler söyler
Hoş sancısı yoktur bizim oralarda kavuşmanın yine de sen bilirsin
Sınırlarını aş diyen sendin bu sitemi çekebilecek misin? /koyusiyahli

YAŞAMAK







Dinleyeceksin huşuyla her bir mısrayı
Ahşap bir masaya dökeceksin anılarını
Çünkü ben aklıma esince şiir, gönlüme esince seni yazarım.
Ayırt edeceksin her bir ayrıntıyı,senin için kurulmuş bu düzenin sancısını.

BİRKAÇ FİLM..



Who am I/ çoklu kişilik konulu
Predestination / sonunda “ulan abi be” denilmeli
Chasing Mavericks/ Deniz'i sevenler için
The Walk / ip cambazı ve amerika
Into the Wild / herşeyi bırakıp bu hayatı yaşamalı be!
Looper/ bilim kurgu
Point break/ adranelin ve doğa
Far from the Madding Crowd / İngiliz yapımı (aşk)
Jane eyre / İngiliz yapımı (aşk)
victor frankenstein/ çılgın bilim!
Brooklyn (aşk)
Colonia / fotoğraf ve devrim
John Walk / vurmalı kırmalı
Room / draaaam
The imitation game / savaş ve çözüm
Belle / Afrika, kölelik, aşk İngiliz yapımı
The age of adaline / benjamin Butto'nun Bi başka versiyonu gibi
The last castle / ooo hapishane filmi o alırım Bi dal
The game / çözülmelik film
Truman Show / psikoloji
Fruy / hadi bu da yorumsuz olsun.
İzleyin gelin devamı var karşiim saygılar.

SADECE MÜSLÜMAN



Bu yazının başlığı bu mu olmalı bilmiyorum belki okuduğunuz da siz öneri sunarsınız yada ben daha Sonrasında okuduğum da değiştirmek durumunda kalırım. bahsedeceğim şeyler bizlerin ortak derdi olmasına rağmen “günü birlik hassasiyetlere” rastlayan sorunlarımız ve hızla değişen kimliklerimiz. Hiçbir müslümanı eleştirmek benim hakkım değil çünkü o benim din kardeşim fakat benim bunu oturtmam hayli zaman aldı insanı insandan ayırt etmeden, herhangi bir kuruluş, parti, grup, cemaat gözetmeden sadece müslüman olarak içime almam hayli zaman aldı isterseniz gelin olayları şöyle bir özet geçelim;

BİLİNCİ NASIRLAŞMAK

+Aman kızım yeter ki olsun da böyle olsun
-ama bu yanlış ablacım
+yok yok düzeltir zamanla
-eğer böyle olacaksa hiç olmasın hanımefendi ben bunun vebalini alamam
+sen alma ben alırım kızım

BİRŞEY

image
image
image
image
image

AĞIT

HAYALET EV

M.Ö

Sana ait şehirler uyanır içimde
Çizgisi şekillenir düzenin
Alev alır akılları aşıkların
Dökülür salkım salkım bahar gözlerine
Bana kalem tutturacak sözler söyle
Şiir gibi bak içimde kalsın hevesim
Koskoca çocukluğum sızım sızım sızlasın
Hayat zamanın kölesi olmasın
M.Ö bilmem kaç ben durdukça sen kaç ve silin gel içimden derin derin
Bu cümleler senin esirin
İşte böyle mutluluklar tutsak eder bizi
Birgün suratımızı öper acı
Ve yıkılır güven ağacı
Bunlar türlü türlü dertler dert aşığı Derviş eyler
Ah yine yazamadım
Yazılması gereken şeyler
Sen oku üfle belki tesir eder.

EVİMİZDEYİZ



İçinde hapsolduğun bir ayna
Sana yaşamak istediğini yansıtır
Biraz yön ver hayatına atılayım
Ha düz ha kavisli bir çizgi çizeyim
Yada en olası ihtimal gideyim!
Bir bavul ve yığınla eşya
Bana bir kelime bağışla.
Blöf yapma, incelik göster
İnan gerçek ardından sürüklenir
İnan bir şişe şarap su gibi tüketilir.

BOKEH

image
image
image
image
image
image
image
image

S-L-M

Geçen anlattığım sunumda imam Gazali'nin felsefe ve tasavvuftan sonraki yaşayışı hakkında kendini alim sanan cahil tabakanın tutumuna ayak bastırdık durum o kadar içler acısı ki ayağımız orda kaldı ileri basamadık çok şaşırmamalı evet efendimizin hadislerini inkara cüret eden bir nesille karşı karşıyayız çırpınır vaziyette ve ağlamaklıyız.

ANALOG DENEMELERİ

image
image
image
image
image
image
image

RÜYALARIM



Parfüm kokusundan geçilmediği sokaklar geliyor üstüme rüyalarımda sarılıyorum sana ki bu hiç kabul edilir değil çünkü ben henüz bir insana sabit bile bakamadım ne var ne yok sana sakladım.

21 Aralık 2017 Perşembe

SIRADAN



Güneş bir tepsi gibi sunuluyor odama
Ve susturuyor karanlığa boğarak
Bağlaç olan tüm ekler sırıtıyor
Harbiden insanın gücü zamanla tükeniyor
Ben simdi size yaşadığımı anlatamadığım için kendimden kaçıyorum yada tam tersi oluyor bilmiyorum.
O toz pembe hayaller, panjurlu evlerde yaşayanlara göre hayalde bile kesintiye uğrayanlardanız. ama etrafımızı tefavuk zincileri örmüş bu yüzden ümitliyiz.
Insan ihsana mı mağluptur insana mı hiç kurcalamayın bırakın yenilgi yeri gelince üzerinizde tepinsin hayat her zaman keyifli değildir.
Dışarı soğuk kadın sulietinde Üzgün düşüyor sokak lambasından bakıyorsanız yağmur ışığın üstüne düşüyor
Fakat bir terslik var sigarası sönmüyor meğer şapkası korumaya yetiyor ama o huysuz ve donuk yüzünden ifade almıyor
Ben onu nerde olsa bulurum da o fark edemez
Ben ona her seferinde bakarım da göremez
Ve geçerim yanından bilemez
Öyle hikayelere konu olmak fiyasko oluyor vazgeçin
Başınıza gelen her durumda bir iz ipucu biriktirmeyin
Bedeninize 1000 W elektrik verilmişten beter olursunuz da, düz yolda zikzak çizer hale gelirsiniz oturun bi dinlenin.