16 Ocak 2018 Salı

THE HANDMAİD'S TALE



herkese iyi akşamlar. Beni uzun süredir instagram üzerinden takip edenler bilir hikayelerimde dizi,film, kitap tavsiyelerinde bulunurum. Ama bu diziyi yazmak istedim çünkü aklımda birçok madde var. Nerden başlasam bilmiyorum diziyi eleştirenlerdenim ben, o yüzden ilk olarak sinema anlamında beğendiğim yönlerinden bahsedip sonra diğer maddeleri sıralayabilirim.

8 Ocak 2018 Pazartesi

Gerçekten öyle mi?

Hepimiz eksikliklerimizi itiraf etmede ve kabullenmede zorlanırız. Takdir sözlerini ise hemen, peşinen kabul ederiz üzerine birde eklemeler yaparız. Son birkaç zamandır gel-git yaşıyorum, sonuçta bende insanım. Çağımızın hastalığı olan her şeyi eleştirme hastalığından yakamı sıyırmak için can hıraş uğraşsam da en azından sorunun temeline faili yani kendimi koymayı karar verdim. Asıl sorunumuz; bu merkezde biz yokuz. Hep etrafımızdakiler hep diğerleri var. Ay ben eleştirdiğimi yapmam diye diye eleştirilen biz olduk.
  Her şey bize gösterildiği gibi mi sanıyoruz? değil. Sosyal medya tüm alanlarımızda söz sahibi artık biriyle konuşurken dahi; vakti gelse de instagram, Twitter adresimi versem orada popülerliğimi görse bana ona göre muamele etse diye pusuda yatan avcılar olduk. Herkesin yazar, herkesin bir söz sahibi olduğu kendi kendimize oluşturduğumuz bir zaman algısında gel- git yaşıyoruz.
   Bu insanlar akıp giden hayatlarında sıkıntı çekmiyorlar mı, ağlamıyorlar mı sorusu arasında sıkışıp kaldık. Evlilik gibi kutsal bir müessese dahi orada tüm çıplaklığıyla sergileniyor. Öyle birşey mi evlilik? Canımlar, cicimler, çiçekler böcekler. Gözünüzü seviyim yada banane gözünüzden. Gerçekçi olalım öyle değil arkadaşım öyle yapmayın. Evlilik muazzam bir sorumluluk, sabır, şükredebilme istiyor. Hadi gel şu fotoğrafa gülelim de bizi sorunsuz, best couple ilan etsinler. Yazık. Hadi çok iyisiniz, iyiyiz nasıl oluyor da nazar almıyor bu mükemmel aşkınız, ben oraya takılıyorum. Ben anneme bile anlatırken duraksıyorum Annem kötü düşüneceğinden değil, nazardan ablacım nazardan. Hele ki yuva kem gözlere şiş. Şimdi bunu yazdık ya evliliğimiz kötü değil, kötü de olabilir evlilik bu. Hiç kimsenin eşine elindeki telefonu burnunun dibine sokarak “bak onun kocası- hanımı neler yapmış” diyerek eşini bir şeylere mahkum edip, kalıplaştırma hakkına sahip değil. Sorarım o zaman  amacınız nedir? Mutluluğu paylaşmak mı? Yoksa çevrenizdekileri beklenti altına sokup hayatlarını zehir etmek mi? Abartıyor muyum kesinlikle hayır. Binlerce örneğini gördüm. İrade çok önemli irademize hakim olalım birde halimize.
 Çocuklarımızın bile özel hayatları bizim elimizde. Aman o çocuk demeyin bir gün yetişkin olacak şuan mudahale etmiyor olabilir ama gün gelip ederse o zaman dedi dersiniz.  İzni olmadan her anını paylaştığım evladımın hakkına girmiş olmuyor muyum? Benim anam, analarımız böyle değil ve hayatlarımızdan hiçbir şey eksilmemiş. Osmanlı döneminde hanımlar hamilelikleri belli olmasın diye 2-3 beden bol giyinirlermiş. Şimdikiler instagram da Doğum yapıyor. Bebeğin cinsiyetinden, şeklinden, mamasından hatta neredeyse altının temizlenmesinden her anına kadar çocuk WhatsApp da instagramda büyüyor. Eğer faydası olacak bir şey varsa bizimle paylaş yok eğer yoksa evladınla uğraş. Tabi bu sözlerim herkes için değil. Siz hangi gruptan bahsettiğimi anladınız umarım o gruptan olmazsınız,olmayız.

Tamam koyu yeter sen bi kendine bak diyorsunuz. Kendime bakmasam yazamam zaten. Eleştirdiğim şeyleri yapmamak için sınırlarımı zincirlemiş haldeyim sosyal medyanın bu hali,bu durum sadece üzüntü hissi veriyor. Yani başkalarının tecessüsünü bu kadar bilmek beni rahatsız ediyor. O insanla aynı evde yaşıyoruz adeta yada Benimle de böyle olabilirsiniz. Her ne kadar dikkatli olsam da son zamanlarda daha fazla üstüne düşüyorum bu meselenin. Alkışşşşş Şşşşşş.... Nefsimizi uyandırmayalım.
Benim derdim başkaları değil, biziz. Biz ne zaman bu hale geldik demeyeceğim bir şekilde geldik bundan sonraki süreçte ne yapayım ne edeyim bu aktardığım kimliğimi geri alayım çabası olmalı.
Herşey sosyal meyda olamaz, olmamalı. Benim için evvelde böyleydi çok yol katettim ediyorum da.

http://koyusiyahlii.blogspot.com.tr/2017/12/her-seyli-bir-yazi.html

Size faydalı olmaya karar verdiğimden beri en azından böyle. Başından beri, hayatım, şahsi özelliklerim, sevdiklerim sevmediklerimi sakınmaya çalışsam da bir şekilde sıçradı buralara önemli olan bundan sonrası değil mi? Her derde deva olacak bir çıkışımız bir kutumuz olsun içinde buraya aktarmayacağım o anlar biriksin. Çok mu polyonaca oldu? Olduysa kalsın, içimde biriksin.
İnsan olmanın sınırlarından çıkmamak için insan gibi yaşayalım sosyal medyadaki gibi değil. Sevdiğim , sevmediğim, giydiğim, beğendiğim, okuduğum, izlediğim her şey oradaki bir grup tanımadığım insan tarafından yönetilemez. Normal hayatta böyle bir şeye asla müsade etmeyiz en sevdiğimiz dahi olsa hele ki annemiz, kıyafetimize, izlediğimize bir laf söz etse kavga kıyamet. Ama sosyal medya da hiç tanımadığım birinin her giydiği kombine ''bunu nerden aldın?'' diyerek bana müdahalesine zaten izin veriyorum , acaba gerçekten özgür müyüm? Her şey iradedir. İradenize güvenin ama kibirlenmeyin. Malum hadisin zümresine dahil olmamak için.
 sosyal medya beni bu kadar ele geçirmişse ; black mirror nosedive çok yakın bir zamanda gerçekleşecek mi demektir? Bunu kim yaptı. BEN.

https://www.youtube.com/watch?v=kJhmz-nM-cQ