la source des femmes

bu filmi sadece görsellerini beğendiğim için izledim dersem yalan olmaz benim için bir nevi hayal kırıklığı oldu. geçen sene arkadaşımın telefonunda filmden kareler görmüş,izlicem diye takıntı yaptığım fimlerden. hatta ilk çıktığında türkçe altyazılısını bulamayınca twitter da indirme programlarından iyi anlayan bir takipçimden rica etmiş o şekilde izlemiştim. sırf belirli kareleri olduğu için izlenmeli diye düşünüyorum.

film klasik doğu sorunu taşıyan bir film diyebiliriz ama yabancılardan bu kadarını beklemiyordum. başta coğrafi güzellikler iyi yansıtılmış ve doğu kadını güzel bir profil olarak çizilmiş. filmde fransızca konuşulması garibinize gidiyor o kıyafetler, o tarza fransızca pek gitmiyor :D filmin konusu köyde su problemi olması ve bu suyu köye kadınların taşıması ama bu birçok olumsuzluklara sebebiyet veriyor köye dışardan dahil olan, çok iyi olmasa da okuma yazması bulunan leyla bu duruma en son su taşıyan kadınlardan birinin bebeğini düşürmesiyle el atıyor ve köye erkekler su taşımalı şeklinde kadınları ayaklandırıyor eğer taşımazlarsa onları kendinize yaklaştırmayacaklarına dair karar alıyorlar ve buna ‘’aşk grevi’’ adını veriyorlar. bir filmde +18 olasına pek bakmam genelde atlarım zaten. filmde sahne olarak olmasa bile konu yönünden seks ön planda olarak izleyiciyi rahatsız edebiliyor.

dediğim gibi filmin kareleriyle film pek uyuşmuyor ben sıkı bir aşk hikayesi bekliyordum açıkçası ama film kadın erkek eşitliğini özellikle din üzerinden çıkarak savunmuş yani yanlışlarla dolu avrupa gözünden islamiyete nasıl bir pay çıkarılmış rahatlıkla görebilirsiniz fakat bir nebze bile olsa sami ve leylanın birbirlerine karşı sadakat ve köy tarafından bilinen aşkları özellikle saminin eşini destekleyen tutumu bunların hepsi kısa aralıklarla sizi filme kitleyebiliyor.

izlediğim süre boyunca feminist damarlarım kabarıp durdu ağzımdan erkekler için hiçte hoş şeyler çıkmadı eminim sizde öyle olacaksınızdır. ve kadınlar…gerçekten siz onlara sevgi ve saygıyla yaklaştığınız sürece kalpleri feth edilecek canlılar. doğuyu kalplerinde sadakati yüreklerinde taşıyorlar. her ne kadar avrupa da cadı, doğuda utanılacak ve tamamen bazı algılar tarafından cinsi bir unsur olarak görünseler bile toplumu kadınlar inşa eder,kadınlar yıkar. kadınlar iklimlerle çağlarla yarışır. sabit durur uzağı yaklaştırır. dilerse asiyedir dilerse meryem kadın uygarlıklara ulaşır kadın kalpleri ele geçirir, evreni kuşatır. evreni bakışlarıyla dolaşır (son satır alttaki kareye ithafen)

filmin sonunu söylemeyeceğim tahmine açık. kadınlar istediyse dilediğini yaparlar! iyi seyirler. devrim ve çağ kadınla ilerler :)