21 Aralık 2017 Perşembe

AFRİKA'YA DAHİL

image
bazı anlarda yaşayacağınız şeyleri önce hisseder sonra yaşarsınız aslında bu bir yandan sizi iç aleminizde tereddüt edeceğiniz şeylere çıkartabiliyor ama bir yandan da annem onaylasın diye göz bebeklerim göz bebeklerine bakıyor. ‘’Anne izinin varsa ben çok istiyorum’’ annem gülümsüyor..çünkü annem bana her zaman Rasulullah’ın islam için fedakarlık yapmasından, Rasulullah’ın ölçülerini hayat ölçülerim olması gerektiğiyle büyüttü. kendim bir hedef için yorulmadıkça varmış saymıyorum. çok istediğimiz şeylerin olmaması şiddeti arttırmak içindir, o konuda sebat edip etmediğimizi görmek istiyordur cenab-ı hak. en azından ben böyle düşünüyorum.
Afrika’ya gitme fikri orada olan bir arkadaşım vesilesiyle aklıma ve gönlüme yerleşti ,Allah kendisinden razı olsun. orada ki durumdan asıl fedakarlığın burada yapılması gerektiğinden uzun uzun bahsetti o bahsettikçe sorgulamaya başladım rasulullah efendimiz bir hadisi şeriflerinde ‘’benim ümmetim bereketli bir yağmur gibidir başı da rahmettir sonu da rahmettir’’ buyuruyor biz bu yağmurun sonuna yakalandık. kardeşlerimi özledim dediği ümmetten olabilmek için islam adına ne fedakarlık yapıyoruz? ne vatanımızdan ayrıyız ne ocağımızdan ne şükrediyoruz halimize ne gayret sarf ediyoruz gafletimize. kendim 2.5 yıldır kuran ve diğer ilimleri anlatmakla meşgulum ama bu bana elimden geleni yapıyormuşum hissini ve lezzetini vermiyor. eğer yarın rasulullah bu din için ashabım bunları yaptı siz neler yaptınız diye soracak olursa, verecek cevabımızın o anda aklımıza dank edip,geç kalmış olabileceğimizi düşünmeliyiz ve üzülmeliyiz bu duruma. ben bu cevabı afrika’ya gitmek olarak hazırladım niyetlendim, yüreğimin en beyaz köşesini kara kıt’a için ayırdım ve çok istedim.
bilmiyorum hiç okudunuz mu yada rastladınız mı haberlerde insanlar orada ekmeğe hasret suyun berrak haliyle tanışmamışlar bile. misyonerlerin gösterdiği faaliyetler özellikle başta burkina faso olmak üzere tüm bölgelerine hızla yayılmaya devam ediyor bu bana çok korkutucu geliyor.o koyu tenlerinde bir ışık halinde bakan gözleri benim umuduma umut ekiyor. eğitim aldığım kurumlarda afrikalı kız kardeşlerimiz vardı ilmi altın kaselerde sunulmuş gibi kıymetini bilip, hayatlarına geçiriyorlardı onların bu ilme açlığı orada faaliyet göstermenin boynumuzun borcu olduğunu gösteriyor. biz ancak laf gemisiyle hareket eden müslümanlar olduk nerede samimiyetimiz nerede ümmet bilincimiz bölünmedik adeta parçalandık her seferinde giriyoruz diye toparlandık ama kaldık. en başta kaybettiğimiz şeyi bildiğimiz halde durmadan aradık. dünyanın en güzel hissi bir insanın sizin çabalarınızla Allah için yaşama gayretini görmektir. ben bu gayreti gördüğümden beri başka mutlulukları oyalayıcı ve sahte buluyorum.
Afrika içimizde kanayan derin bir yara bilmeyenler bilenlere anlatmak için çekiniyor adeta. fedakarlıktan söz edeceğimiz zamanlar aslında islam cümlesini başa getirmeyi unuttuğumuzdan oluyor biraz bunlar. ilk bu düşüncemi dile getirdiğimde çevremden olumlu yaklaşım aldım desem yalan olur, almadım. bana her seferinde hizmet etmek istersen buranın da ihtiyacı var deyip bir nevi caydırmaya çalıştılar madem buralarda ihtiyaç var oralarda da ihtiyaç var ve gitmeyi göze alanlar maalesef çok çok azlar. ben bu ümmet için bir adım atacaksam, bu vehb bin kebşe’nin attığı adıma benzemelidir zira o efendimiz tebliğ için onu Çin’e gönderdiğinde ne ailesini ne bıraktıklarını hesap etmeden tereddütsüz gitti. Toprağımda ki insanım elhamdülillah eğer bir ilim kapısı çalmak istese bunun haddi hesabı yoktur ama afrika’da ki kardeşimin isteği çalınacak kapıların çokluğudur. kara kıt’a için ektiğim umutlarım gün gelir o topraklarda meyve verir inşallah.
ALLAH NİYETLERİMİZİ HALİS KILSIN İNŞALLAH.. ES SELAMUN ALEYKUM…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder