23 Aralık 2017 Cumartesi

SADECE MÜSLÜMAN



Bu yazının başlığı bu mu olmalı bilmiyorum belki okuduğunuz da siz öneri sunarsınız yada ben daha Sonrasında okuduğum da değiştirmek durumunda kalırım. bahsedeceğim şeyler bizlerin ortak derdi olmasına rağmen “günü birlik hassasiyetlere” rastlayan sorunlarımız ve hızla değişen kimliklerimiz. Hiçbir müslümanı eleştirmek benim hakkım değil çünkü o benim din kardeşim fakat benim bunu oturtmam hayli zaman aldı insanı insandan ayırt etmeden, herhangi bir kuruluş, parti, grup, cemaat gözetmeden sadece müslüman olarak içime almam hayli zaman aldı isterseniz gelin olayları şöyle bir özet geçelim;

İsmimin anlamı Allah'a adanmış kul demek bana bu ismi bir Allah dostu koymuş bu beni ayrıcalıklı yapmaz bu ismin Hakkını vermedikten sonra. Ailem fazla muhafazakar ve ilim tahsil etmiş kimseler fakat ben belli bir yaşa erdiğim de bu hayati utanarak söylemeliyim ki yadırgadım, istemedim. Evimiz 4 köşeli 600 tane şuan (800) civarı kitap barındıran sürekli okuyan bir ev hanesine sahipti. Ben o zamanlar annemin dizinde ihyayı ulumiddin, marifetname gibi eserleri dinleyerek büyüdüm ama bir türlü sindiremedim sürekli yabancı eserler yada gözlerimin ağrımasına değmeyecek kitaplarla zihnimi doldurdum ilk kaliteli okumalarımı annemden örnek alarak edindim.

Zaman çok çabuk geçti belli bir yaşa gelince herşeyi ama herşeyi sorguladığımı fark ettim bu beni en fazla yoran şeylerden biridir mantığım almıyorsa vicdanım da almaz.
Bir cemaat içinde yetiştim ama cemaatçi olmadım, arkadaş çevremden parti empoze edildi o da olmadı, kuruluşlar dikte ettiler onlara da tam olarak bağlanamadım açıkçası bir yere bağlı olmamak beni rahatsız etmiyor ama içten içe gıdıklıyordu çünkü çevremde herkes birşeylerin peşinden gidiyordu iyi yada kötü.

Sürekli kendimi geliştirme yönünde önüm açılsın istiyordum bana bunu ilk soran hocamdı neden? Neden istiyordum; çünkü müslüman herşeyden haberi olan, seviyeli, kültürlü, dış dünyanın dertlerini anlayan, yargılamayan (ki ben bunu başlar da yaparak çok insan kırmış ve üzülmüşümdür) insanların saygı duyduğu, kıpta ettiği, ulaşılmaz değil aksine daima iyimser olan kimse olmalıdır kanaatimden sonra hep böyle olmak için çabalayıp durdum yeri geldi istemediğim şeyleri bile yaptım ama şeriatin sınırlarına çıkarsam bunun “samimi bir Müslümanlık ” değil, kendimi kandırmaca olacağını asla unutmadım. itici şekiller, basit tavırlara kalitesiz bir bakış açısına yönelten şeylerden uzak durmaya çalıştım herşeyi kaliteli müslüman bakış açısıyla yapmaya zorladım. Çünkü kalp bir su gibidir girdiği kabın şeklini alır.

Eğitimci olunca öğrencilerime örnek olamama endişesi vs yaşamadım çünkü hedefim hoca olmak değil, kaliteli müslüman olmaktı gerek sosyal medyayı kullanma biçimim gerek insanlarla ilişkilerim de hep öz Kalmaya çalıştım çünkü burası kendi kimliğimizden uzaklaşacağımız bir yer çoğumuz için.
evet başlarda takipçi sayısıyla Bi havam olduğunu sandım fakat sonrasında buna baya güldüm :)
Bulunduğum kişiler kurumlar beni hep bir ileri taşıdı her seferinde yeni insan tanıdığım da bundan iyisini tanıyamam diyerek yanıldım ve böyle böyle törpülendim. Önce merhametli biri oldum ve sonrası çorap söküğü gibi geldi zaten.

Birçok şeyi yüzeysel yaşarım deyiminizle hissiz geçer umreye gidip döndükten sonra manevi birşeyler hissetmiş olmak mantığın kupkuru ve boş olduğunu gösterdi fakat ondan yine de vazgeçemedim:) bir Allah dostunun duasını almak hayalini kuracağım birçok şeye bedeldi ben bunu tercih ederek ayrıcalıklı olduğumu düşünüyorum ve beni onların seçtiğine inanıyorum çünkü bir çabam olmadı fakat benim cemaatim benim yolum diye itici bir tavrı yine kendime konduramadım onlar da bunu istemez benden. böyle kimseler oldukları için onları tanıdığıma dair daimi şükür Halinde bulundum cemaat değil. sadece müslüman olmayı böyle böyle öğrendim

Şuan size kendi penceremden gördüğüm müslümanı anlatmak istemiyorum daha çok olması gereken Müslümanı anlatmak istiyorum bunun sebebi ise okuduğum kitaplarda islam için mücadele vermiş insanların üzerimde ki etkileri cennetin derece derece olmasını o Zaman anladım çünkü benle o asla bir olmayacağız o hayatını islama adayanlardan ben ise yeri geldi mi rahat yatağına düşkün olanlardan.
Şimdi ben o partiyi eleştirsem ne olur eleştirmesem nolur? O cemaate çamur atsam nolur çamur atmasam nolur hani amaç nedir ? İnsanların iyisi kötüsü her yerde vardır.
Birçok şeyi yapmak zordur, kabullenmek, sindirmek, ama bunları yenecek en önemli şey “irade” ve “istek” ben irademi ne kadar kuvvetli tutarsam o kadar istikrarlı olurum. Hiçbir zaman iten, eleştiren, yadırgayan olmak bana birşey kazandırmaz çirkinleştirir. Bugün müslümanlar acı çekerken, işkence görürken benim yattığım yerden Avrupa naraları atmam dindeki teferruatlarla uğraşmam en büyük kul hakkıdır.Çünkü biz dünyayla ahiretin bir arada bulunmadığını bildiği halde dünyaperest olmuş cahil kullarız işte bu yüzden sadece müslüman. Fazlası değil. Ümmet olan bilinçli olan akıllı olan dolduran, açık bırakmayan müslüman. Rabbim cümlemizi bu şuurda eylesin (amin)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder