21 Aralık 2017 Perşembe

TANRI HERYERDEDİR






Elleri kahır yüklü ve acılı
Kışın tüten bacalarda ölümcül sis
Izmarit kokusu, ayrılık korkusu
Bu hüzün üzerine klişe cümlelerden miras
Mimarı yıktı içimi,
Notalarda yüzün solgun biraz.
Herşeyi tatlıya, seni bana bağlasınlar
Uzun günleri kış için sanmasınlar.




Bazı şiirler
Vurur günün tam ortasından
Kahverengi üzerinde eskimez adamın
Demi kaçaksa çayın,
Ve düşünceleri uçuksa kadının,
Sırlanır perde ardında devasa gezegen.
Başak boyu verdi özlemin
Yarım çocukların sevinçleri çağa özel.





Bazen fışkırıyor içimden
Bazen zamana doğru yayılıyor
Uzun ve sıska bilekli
İnce belli,
Kırmızı rujuyla alaylı yürüyor.
Gözlerine bakıyorum
Kesik kesik kaçamaklı bir biçimde
Kafamda olmaz düşünceler var,
Gitmek şeklinde.
Insan olan yaraları kapatır,
Esnek tuttuk iç çekişleri.
Kaos yaratıyor jüpiter’de sesin
Öfkeyle yırtınır gösterişin.








İşte şehri yaşanılır kılan senin çalkalanılışındır
Dört mevsimde hafif çınlayışındır.
Arka mahallenin kahkahaları,
Arsız ve küstah
Birazdan gökyüzüne adım atacak
“Seversem bir daha nâmerdim”
yemini arş-ı âlâda sabit
Oysa ki tanrı her yerde,
Bir akşamüstü annemin dizlerinde.
Tuttum ve yüzleştirdim aynaları
Elbette haindir sevilmek
Bizim payımızda eksik kalır özlemek.




Ah şu insanlar!
Bekletirken birbirlerini,
Kırmızı ışığın süresini hesaba katmazlar
Ve severken ayrılığı sevdaya yormazlar.
Tarih dersi kadar sıkılgan bir yığın ceset
Tanrım yardım et,
İklimler çürüyecek! /koyu siyahlı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder