17 Şubat 2018 Cumartesi

ORALET

Bir kimseyi eleştirmeden 40 defa düşünmek gerekir mi yada hakikati söylemek için özgüveninizin tam olması? bir kaç zamandır benden giden bir özelliğimi tekrar geri kazanmak için gayrete başvurdum o da beni geri çevirmedi ve yeniden fark etmeye başladım. Evet fark etmek bu kişiye olgunluk katan en güzel perspektif fark edip akıllıca davranmak. İlla ''tehlikelidir, yaklaşmayın'' gibi bir uyarı tabelası olmasa da, onun tehlike olduğunu bilmek. Bu tehlike hepimizin eteklerine yapışabilir ve siz ne, ne oldu ?demeden tutuşturabilir. Bir topluluk bahsettiğim bu akım ve emin olun İslama gayr-i Müslimden çok zarar veren bir topluluk bunun nedeni kimlik bunalımı yani ne olduklarını onlar da bilmiyorlar gidişat gösteriyor ki; bilemeyecekler.


   Yazının ismi Oralet çünkü ne kahve ne çay arada kalan içecektir benim için Oralet. La teşbih ne mümin ne kafir onun arasında kalmış münafık yada başka bir örnek verecek olursak ne cennet ne cehennem araf diyeceğim bu durumu izah için. Maalesef ki; Arada kalmakla adeta cinnete mahkum olmuşlar. Netlik yok, merdümgiriz olmak değil ona çözüm var da buna yok. Bu durum cinnetle değil de hangi cümleyle tarif edilir ki? Kayıp aranıyor, kaybettikleri İslam şahsiyeti. Evet İslam insana önem verir ve İslam da daima affetmek vardır fakat tövbe etmemek ve farkında olmamak bu.. buna çözüm kalbin kapısını açmaktır. Tüm kapıların dışarıdan açılması mümkündür ama kalp öyle değildir kalp yalnızca içeriden açılır. Allah affeder deyip arkalarına sığındıkları merhametin celal sıfatlarından bi haber olmak, zihnin karanlık köşesinde hapis kalmak gibi.


Bazen o kadar zoruma gidiyor ki. Hassasiyetlerimden asla taviz vermediğim bir hayat biçiminde bide bu insanlar tarafından geri de kalmışsın bakışlarına maruz kalmak yada basit bir dille abartıyorsun canım!! denilerek azarlanmak. İslam keşke sadece namazdan ibaret olsaydı.''İslamın hayatta bir istifade yolu değil, hayata bir anlam verme yolu olduğunu bilmek gerekir''Ben çok güzel yaşıyorum demiyorum ama benim tanıdığım Rab bugün benim yaşadığımla onun yaşadığı İslamın hesabını sorduğunda aynı kefeye koymaz. Benim dinimde haksızlık yok, başörtüden saçı çıkarmak, tüm bedenini ortaya döken kıyafetler giymek, israfta haddi aşmak, rengarenk giyinmek yüzü boya kutusuna batırmak ve sayamayacağım nice şeyler... bunlar benim Rabbimin adaletinde çetin bir sorgudur evet ben iç güzellik olarak belki İslamı çok güzel yaşayan biri değilimdir kinci dedikoducuyumdur ama benim bildiğim bir şey varsa o da taviz tavizi doğurur. Dünüm de verdiğim tavizle bugünüm de kıstığım bu islam için dediğim şey beni ayakta tutan noktam.

Sonuca giden her şey bu zamanda helal dairesini daraltmıştır ve siz bu sıkı tutumunuzla cahil olarak nitelendirilirken o ''eskisi gitsin yerine ne gelirse gelsin'' kafasıyla modern kabul edilmiştir.
Başımda örtüm var ama ben çağ dışı görünemem deyip neyi kaybettiği bilmeyen binlerce yoksul vardır bu yazı belki sert gelebilir ama laftan anlamayanın hakkı kötektir. Bugün batı silah üretmekten daha büyük bir şey üretmiştir; kapitalizm başta olmak üzere tüm izmler koca bir imanın neslini batı böyle yemiştir. Kendimizi kaybettik adeta sırra kadem bastık soruları hiçbir zaman edilgen sormadık. merkezde ben değil biz diyerek vicdanımızı bu muhakemeden kurtardık.Batının bilim ve tekniğini alalım gerisi kalsın desek de olayların gidişatıyla beraber bilim ve tekniği dışında her şeyini aldık ve onlar bizden daha büyük parçalar elde ettiler özümüzü aldılar yani İslamı.. bizi güçlendirecek şeyler batı da yok özümüzde var hadi geleneklerimiz vardı; onlara da eski diye diye öldürdük elimizde hiçbir şey kalmadı. Güçlü bir sıçrayış gerçek zirveye ulaştırır o yüzden iyisi mi Silkelenelim en azından geri de kalanları kurtarmaya bakalım.

bugün giydiği, yediği, içtiği batı olana daima dua edin gidip fotoğraflarının altına uzun uzun hadis ayet açıklamaları dizmeyin dua edin ve eteklerinize sıçramalarına izin vermeyin irade ve gücünüz yetiyorsa siz onları eteklerinize ulaştırın. Cesur olun çünkü şecaat sahibi olmak İslam adına büyük bir kazançtır. Kırmadan ve asla incitmeden uyarın bizi birbirimize düşürmeyin.
Hele ki Zeynep gazalinin dün yediği 1000 kırbaç izinin hakkını en kısa yolla tesettürle verin. O senden de hesap soracak benden de öyle internetten yada önüne su ve slayt perdesi konulduğunda tebliğ çok kolay ama hal.. hal sahibi olmak zor olan. Her yerde kimliğini korumak ve bazı anlarda isteklerimden islam için vazgeçmek asıl olan.
Biraz okumak biraz salihlerle beraber olmakla her şey yoluna girecektir ve en önemlisi sevmek islamı, tesettürü, sevmediğiniz şeyler elinizden kaymaya hazırdır ama sevdiğiniz şeyleri sıkı sıkı tutarsanız ki gitmesin.
Namaz her türlü fahşadan ve münkerden alıkoyar bugün benim tesettürüm namaza durduğum zaman etek arayışı, başörtüye başörtü ekleme seviyesine gelmişse bu namazda da bir kopma alameti vardır. Dün iran ve arap ülkelerinin kadınlarına o ojeli tırnak, önden çıkan bir tutam boyalı saç ne derken bugün benim onlardan ne farkım var? Bir tesettür mağazasına gidip etek sorunca biz etek üretmiyoruz demeleri şeytanın eteklerine zil takıp oynadığı noktadır.Tehlikeyi fark edin diye altını çiziyorum. Bundan birkaç yıl önce büyük markaların pardesü de kemer üretmesi, renkli başörtülerin popiler olmasına dert yanarken, bugün başörtüden bir tutam saç görünmesine dert yanıyoruz peki ya yarın?


iletişim;koyusiyahli@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder