2 Şubat 2018 Cuma

aylık değerlendirmeler/ Ocak

herkese merhabalar ve keyifli tatiller, karın yağmadığı, soğuktan kemiklerin ısınmadığı ocak ayı değerlendirmelerini yazmaya başlayalım dedim. Bu ay 4 kitap, 3 dizi, 4 film ve birde gezip gördüğüm mekanları tavsiye edeceğim ilk olarak bu sefer kitaplardan başlayalım o zaman;


bu kitap benim bu ay en çok hoşuma giden kitap oldu.Ufuk açıcı ve aklımda kalıcı bir eser. Biz kimiz? Kendini tanımak adına cevaplar barındırıyor beklentimi karşıladı diyebilirim. Üstüne basarak tavsiye ederim. Kitap genel kültür anlamında çok fazla şey katıyor ve bizim aslında batı karşısında büzülüp kendimizi geri hissetmememiz gerektiğini vurguluyor. Biraz dil olarak okurken ağır gelebilir yani çok kitap okuma birikimi olmayan birine hemen tavsiye edemem. Fakat sizi kendinize getireceğinden şüpheniz olmasın. sorgulamaya itiyor ve tarihini ,milletini özünü sahiplenmeye kaybetmemek için gayrete getiriyor. Makalelerden oluşan ve başlıklarıyla uyuşup dolu dolu birçok sorunuza cevap veriyor. Yalnızca son bölümünü okumadım konferanslar ve mülakatlardı sanırım onun dışında listenizde mutlaka bulunsun derim.


genelde kitap okuma rutinim bir romansa birde mutlaka fikir kitabı şeklinde.Hep roman okumak beni sıkıyor o yüzden böyle bir sıralama takip ediyorum. Bu kitap okumak için geç kaldığım bir kitap, konu itibariyle bir çocuğun gözünden dünya düzenini çok güzel özetlemiş. Amerika kültürüne yabancı olsak bile yıllardır süren, beyaz ırk ve siyah ırk ayrımını günümüzde maalesef hala görüyoruz  insanları farklılaştırmanın, ırkçılığın ve ön yargının ne kadar yıkıcı olduğunu anlıyorsunuz, küçük bir kız çocuğunun gözünden maalesef bu ayrımı görüyor ve yer yer geriliyorsunuz. Kitaplar ve filmler arasındaki en büyük fark, kitapta her zaman için olayın kahramanlarından biri sizsinizdir o yüzden adeta okurken o duyguları hissediyorsunuz yazar bunu çok güzel işlemiş. İlk 170 sayfası çok yavaş akıyor, konu dava sürecine gelince heyecanla bitirmek için sabırsızlanıyorsunuz. Onun dışında maalesef çok fazla kopukluk var o yüzden odaklanma ve yoğunlaşma gerektiriyor. Mutlaka okunmalı dediklerimizden. İkincisi de varmış ama okur muyum bilemiyorum.



bazen tek düze kitaplar okumakta canınızı sıkabiliyor bir farklılık arıyorsunuz işte bu kitap o farklılıkta içindeki çizimler,işleyişi, tarzı kurgusu farklı okurken aşırı eğlenceli gelecek bir kitap. El yazısıyla yazılan bölümler bir günlüğe ait ve içindeki çizimler çok güzel ben çok keyif aldım bol bol altını çizdim biraz arabesk tarzda geldi. çok fazla noktalama olduğu için okurken duraksama da haliyle çok oluyor  birde bazı karakterler sığ kalmış bununda altını çizelim tabi :)


İnsan her şeyi kitaplardan öğrenemez tecrübe elbette ki lazım olan bir şey. Son zamanlarda beslenme konusunda titiz davranmaya başladım en başta rafine şekeri bırakmakla zaten kendime büyük bir iyilik yaptıktan sonra bir takipçim bana bu kitabı tavsiye etmişti bende hemen aldım ve gerçekten şuan hayatımın her alanında anektodları aklımda olan bir eser beslenme hayatımı bu kitaba göre düzenledim diyebilirim .Bir kere Efendimizin sünneti üzerinden anlatması çok güzel bir de bunu bilimsel yollarla aktarması akılda kalıcı şuan da doğru bildiğim yanlışları ve bedenimin hakkını vermek için birçok şeyi değiştirmeye karar verdim. Mutlaka tavsiye ederim Allah kemal beyden razı olsun.


geldik bu ayın dizilerine. Ben size bu diziyi siz izlemeden nasıl anlatırım bilemiyorum ama diziyi sebepsizce izliyorsunuz. Bir kere asla beklentiyle başlamayın ve izlerken pek bir şey beklemeyin çünkü bir şey olmuyor sürekli olacak diyorsunuz hah şimdi olur diyorsunuz ama olmuyor :D mistik bir dizi ölüme yakın deneyim ve ölümden dönmekle ilgili akideye ters konuları barındıran bir yapım fakat öyle değişik bir havası var ki alıp götürüyor ben beğendim diyemem beğenmedim de diyemem yönetmen 2. sezonda aslında o saçma biten sezon finalini tamamlayacağını söylemiş bekleyip göreceğiz. Yine anlamsızca izleyeceğiz bazen de böyle olur işte. Şuraya nilüfer baş'ın yorumunu ekleyeceğim izlediyseniz yardımcı olacaktır.
https://www.youtube.com/watch?v=yvTVJP7IHtY


Yani ben ne akla mantık bu saçma ergen dizisini izledim bilmiyorum bölüm atlaya atlaya ,zaten çok bir nane anlamadan öylece bitti. Arkadaşlar böyle dizileri izlemeyin de tavsiye de etmeyin. Bana göre intihara sevk eden eş cinselliği, zinayı, aileye , eğitmene saygısızlığı çok normal gibiymiş gibi yansıtması tamamen bir algı işgali. O yüzden ben beğenmedim tavsiye de etmiyorum.Bizim kültürümüzle bağlantısı olmayan, ve olumsuz davranış oluşturabilecek bir diziydi hiçbir iyi yanı yoktu kusura bakmayın bu acımasız eleştirici için ama ben sırf sinema aman ne olacak bir dizi deyip geçemiyorum. Siz geçebiliyorsanız buyrun izleyin.


bu diziyi başlı başına yazdım zaten hakkında çünkü çok fazla düşüncem vardı link bırakıyorum ;
http://koyusiyahlii.blogspot.com.tr/2018/01/the-handmaids-tale.html



beni bilen bilir aksiyon film izlemeye bayılırım yani koşuşturmaca etrika, sonu beklenmedik biten filmler, bilim kurgu dedin mi hemen hemen tüm yapımları izlemişimdir. Ama çok fazla dövüş, argo konuşma beni rahatsız ediyor bu film;evet yerinde bir aksiyon-güya komediydi ama çok fazla kan,argo konuşmadan dolayı yer yer atladım ve rahatsız oldum o yüzden size rahat rahat açın izleyin diyemem tercihinize kalmış.

son zamanlarda çok sevdiğim bir senarist ayrıca yönetmenin tüm filmlerini bir çırpıda 2-3 kez izlemişimdir. Bu da o senaristin başka bir filmi ama bence diğer filmlerine göre zayıf kalmış yine de keyifle izledim kayıp bir çocuğun davasını konu ediniyor. başları çok yavaş ve bağlantısız aksa da sonlara doğru sizi kendine kitliyor. Oriol Paulo'nun tüm filmlerini tavsiye ederim arkadaşlar pişman olmazsınız gerilim anlamında ondan daha iyisini henüz görmedim filmleri;
The Invisible Guest,el cuerpo, julia's eyes


artık süper kahraman filmlerinin dönemi bence kapandı çünkü sürekli tekrara düşülüyor ve ilgi çekici değil beklentiyi ya karşılamıyor yada olmuyor be hiç olmuyor. Marvel yapımlarını pek sevmem batman hariç o da zaten tek sevdiğim ve izlediğim süper kahraman.Ama bu film için iyi ki sinemaya gitmemişim beğenenleri de anlamıyorum böyle toplama kampı gibi süper kahramanların bir arada olduğu filmlerden ne beklenir ki, işte bir şey beklemeyin. Ben beğenmedim tavsiye de etmiyorum onun yerine batmanın tüm bölümlerini izleyebilirsiniz size yeter.


animasyon izlemek sadece çocuklara özgü değildir ama gelin görün ki artık eskisi gibi sinema dünyası kaliteli yapımlar vermiyor. Bu film olsun animasyon olsun fark etmez. Filmi zaten sinema da izleyeceksem ya 3 boyutlu ya ımax'de izliyorum yoksa aynı şeyi evde de yapabiliyorsunuz bu filmi de 3 boyutlu izledik kız kardeşimle ve çok beğendim Meksika müziğini ve mistik inançlarını yansıtmış ama şöyle ki akide açısından bir çocuk gözüyle bakınca ölümden sonra hayatın dünya hayatına benzediğini görüyorsunuz orada biraz sıkıntı var özellikle 9-12 yaş arası çocuklar bu dönemde ahiret kavramıyla ilgili net bir düşünceye sahip değildir o yüzden gördükleri,duydukları, izledikleri her şey onların bu düşüncesinin şekillenmesinde büyük rol oynar filmde, ölümden sonra ki hayatın neşeli ve sevdiklerimizi yılda bir ziyaret ettiğimiz törenlerden olduğunu gösteriyor. Şimdi diyeceksiniz abartma sende diye ama benim alanım akaid böyle noktalara takılırım ben beğenmeyen başka blog okusun :) izledikten sonra kardeşime açıkladım o da onayladı bu yüzden tavsiye ederim ama fark ederek ve uyararak izlemenizi tavsiye ederim :)





malum 15 tatil evde durmak yerine gezelim dedik. Hadımköy'de mimari yapısına hayran kaldığım bir cami keşfettim yeraltı sancaklar camii. Çok etkileyici ve cami kültürümüzde yenilikçi bir adım olmuş cami yer altında yer alıyor mimarı emre bey hira mağarasından esinlenerek yapmış ve o hava hakim. Ben çok beğendim huzur verici ve çok keşfedilmemiş bir yapıt mutlaka gidip görmelisiniz. sade ve gösterişsiz. Ama bir takipçim bana şu yazıyı yollayınca bir anda ürperdim bu bir raslantı mı yoksa benzeşme mi bilemedim
http://www.gecelikgunluk.com/2016/04/dachau-protestan-kilisesi-ve-sancaklar.html

ayrıca bu cami dünyaca 2 ödüle sahip  Proje bazında Barselona da ve bitmiş mimari projenin eseri olarak da Singapur da birincilik ödülü alan bir yapıt. birde rüya adında bu camiyi konu alan film var kısaca cami ilham olmuş ve olmaya devam ediyor.

cuma günü darıca hayvanat bahçesine gittim o hayvanları doğal yaşam alanlarında görmek çok isterdim ama yine de benim için güzel bir tecrübeydi özellikle zürafaları ve gergedanları görmek çok güzeldi mevlam çeşit çeşit yaratmış. Tefekkür etmek için güzel bir fırsattı en ürkütücü olanıysa sürüngenler bölümüydü.



Salı sabahı eşimle Beypazarı Akrapol termal tesislerine gittik çok memnun kalmadık maalesef. Sadece vip aile havuzlarını beğendik bir daha gitmem ve tavsiye etmem en azından bolu ve 2 yıl kalmama rağmen sevemediğim Ankarayı gezdik.
Ankara'da hacı bayrami vali türbebesini ziyaret edip ordan kaleiçi gramofon cafeye gittik. Ankara cafe anlamında gerçekten beni tatmin etmiştir diyebilirim. Orada yaşayanların özellikle gramofon cafe, kilit cafe, kraz cafe, keifi cafe,aleph kitapevi cafe,D'clock cafe, caffe lab, gibi mekanları tavsiye ederim tabi hala açık ve işletmesi iyiyse :)

son olarak Bolu'ya uğradık karın o tertemiz halini ciğerlerimize doldurup evimize döndük karı sevmem ama cidden o soğuk iliklerime kadar işledi ve iyi geldi ee insanoğlu olmayını ister, şükrü unutur. Rabbim unutturmasın.Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Bana yazın sevgiyle kalın




contact; koyusiyahli@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder